Yorum: Asi Melekler (Angelology, #1)

Orijinal adı: Angelology
Yazar: Danielle Trussoni
Doğan Kitap
429 sayfa

Evangeline 12 yaşındayken annesi öldü, babası onu New York’ta Azize Rose manastırına bıraktı. Şimdi 23 yaşında, yeminine sadık bir rahibe. Dünyada en nadide melek resimlerinin ve “melekbilim” konusundaki en zengin kitap koleksiyonunun bulunduğu kütüphaneden sorumlu.
Rockefeller ailesinin sanat etkinliklerini, zengin ve tuhaf bir adam olan Percival Grigori adına araştıran sanat tarihçisi Verlaine’den gelen mektup, Evangeline’in hayatını kökünden değiştirecektir. Verlaine ve Evangeline, Tanrı’nın lanetine uğramış asi meleklerin soyundan olan Nefiller ile Melekbilimciler arasında yüzlerce yıldır süren kanlı bir savaşa katılmak zorunda kalacaklar. Bulgaristan’da bin yıl önce bir melek cesedinin bulunduğu gizemli Rodop Dağları’ndan Paris’teki Montparnasse mezarlığına kadar pek çok cephede sürmektedir bu savaş…

Asi Melekler, orijinal adına baktığımızda (Angelology) anlayacağımız gibi bu türde yazılan diğer romanlardan farklı. Asıl ismi Melekbilim anlamına gelen kitapta, bu konu biraz tarihe inip kurgulanıyor. Ve belirtmeliyim ki Trussoni bunu çok güzel gerçekleştiriyor. 


Kitap manastırda yaşayan Evangeline'in başından geçenleri anlatıyor. Rahibelerin manastırının geçmişi anlatılırken Abigail Rockefeller ile baş rahibe arasında geçen konuşmayı göstererek gerçek kişilerle bağlantı kuruluyor. Bu arada Evangeline'in büyükannesi Gabriela'nın geçmişine de uzun bir süre tanık oluyoruz. Eğer kitapta beni yoran bir yer vardıysa orası da burası işte. Kurguya göre Gabriela'nın bir nefilim ile (melek ve insan birleşmesinin ürünü) ilişkiye girdiğini öğreniyoruz ve o uzun geçmişe dönük sayfaların çok ilginç şeyleri anlattığına tanık oluyoruz. Kitapta nefilimler çok güçlü bir aile ve onlardan bir üye araştırma yapması için Verlaine'i tutuyor. Verlaine, Rockefeller ailesini araştırıyor. Onu tutan nefilimin amacı ise Orpheus'ın Liri'ni bulmak ve bir zamanlar sahip olduğu sağlığına tekrar kavuşmak. Bu arada Evangeline ile Verlaine arasında ufak kıvılcımlar olduğunu fark ediyoruz. Kitabın finaline doğru kaybolan Evangeline'i şans eseri Verlaine buluyor ama bulduğu yer bir binanın çatısı ve de Evangeline kanatlarını açmış bir halde. Şaşırıyor, kandırıldığına inanıyor, Evangeline'in de bunu yeni keşfettiğini bilmiyor ve dönüp gidiyor. Kitabın bu kısmında Evangeline'in yaşadıklarını merak ediyorsanız alın okuyun derim.

Kitap aslında benim elimde uzun bir süre dolandı. Geçmişin anlatıldığı yerde sıkıldım gerçekten ama o kısmın sonuna doğru işler ilginçleşti ve kitabın sonraki bölümleri beni kendisine iyice hapsetti. Kesinlikle çok ilginç bir kurgu ve de yazarın kalemi cidden çok güçlü. Okuduklarınızı gerçekmiş gibi hissediyorsunuz. Ve yazarın yaptığı araştırmaların da kitabın kurgusunda büyük bir etkisi var. Eğer biraz ağır ve yoğun bir melek kitabı istiyorsanız, ayrıca da bütün melek kavramlarını anlamak amacınızsa, bu kitap tam sizlik. 



Yorum Gönder

0 Yorumlar