Yorum: Noel Kekinin Gizemi


Orijinal adı: The Adventures of the Christmas Pudding
Yazarı: Agatha Christie
Altın Kitaplar
270 sayfa

İngilterenin kırsal kesiminde Noel zamanı bir ev düşünün. Şöminede odunlar çıtır çıtır yanıyor, birbirinden lezzetli yiyecekler ko-nuklara ikram ediliyor. Böyle bir ortamda cinayet işlenebileceği hiç aklınıza gelir mi?
Hercule Poirotnun yastığının üstüne bırakılan not, hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını gösteriyordu. Ta ki karların içinde genç bir kızın cesedi bulunana dek...
Noel Kekinin Gizemindeki altı öyküde, Hercule Poirotnun gizemli cinayetleri çözümlemekte ne denli usta olduğunu görüyoruz.

Kitapta bulunan 6 öykü de gizemli ve ilgi çekici öykülerdi. Agatha teyzeye bir kez daha hayran olup öykülere geçiyorum:

Noel Kekinin Gizemi

İlk hikayeydi, 70 sayfalık kısa bir öyküydü. Kayıp olan yakutun peşine düşüyor Poirot burada ve yine zeki yöntemleriyle bütün olayı kendi bildiği şekilde yönetiyor ve hırsızları kandırıp yakutu ele geçiriyor. Tahmin edilmesi gayet kolay, Hastings de yok öyküde, hatta onun olmadığı bir kitap diyebiliriz ki bu çok rahatlatıcı.

İkinci Gong


32 sayfalık mini bir öykü. Sayfa az, karakter çok. Ben daha kafamı tam toplayamadan Poirot çözdü olayı zaten. Tahmin edilebilirdi heralde ama çok da kolay olmazdı. 32 sayfaya sığdırılmış ilginç bir kısa öyküydü, Poirot’ya hayran bir şekilde bitiriyorsunuz öyküyü.

Şamar Oğlanı

85 sayfalık bir öyküydü. Kitapta katil olarak yakalanılan kişinin katil olmadığını iddia edip başkasını suçlayan bir kadın var. Poirot da kadının isteği üzerine gidiyor ve cinayeti çözmeye çalışıyor. İşin garibi kadının suçladığı kişi katil çıkıyor. Zaten öykünün ortalarında bahsedilen karakterden şüphe etmeye başlıyorsunuz. Bu öyküde de Poirot’nun yöntemleri etkileyici.

Yirmi Dört Karakuş

23 sayfalık mini bir öykü daha. Ama bu sefer katili şak diye buluyorsunuz. Hatta adamın yapma nedeni de, yapış şekli de rahatlıkla bulunabilir türden. Poirot’nun içgüdüleri ise tartışılmaz derecede doğru çıkıyor yine.

Düş

36 sayfalık bu öykü bence kitabın en ilginç kurgusuna sahip. Olay tam bir bilmece gibi görünüyor, hatta işin içinde bir metafiziksel olay mı var diye de düşünüyorsunuz. Aslında ciddi olarak öyküyü ele aldığınızda yapılan sahtekarlığı görüyorsunuz. Tahmin etmesi zor olmasa da bence çok iyi bir kurguya sahip.

Sarı Süsen

Kitabın en kısa öyküsü 22 sayfalık bu öykü. Kısa olduğu için aniden gelişiyor. Bunda bir cinayet yok, daha doğrusu Poirot bir şekilde önlemeyi başardı demeliyiz. Bu da ilginç bir kurguydu, dönüp düşündüğünüzde de garip davranan tek kişinin katil olmaya yeltenen kişi olduğunu anlayabiliyordunuz.



Yorum Gönder

0 Yorumlar